Franchising, dünya genelinde sıklıkla tercih edilen ve kâr marjı yüksekliği ile yatırımcıların en çok yöneldiği iş modellerinden biridir.
Franchising iş modeli özünde markaların ya da bir sistemin imtiyaz hakkı sahibi tarafından belirlenmiş şartlar dahilinde, belirli bir zaman diliminde ve belirli sınırlara bağlı kalmak kaydıyla ilgili işin yönetimine ve organizasyon sürecine ilişkin sürekli bilgi ve destek sağlayarak belirlenmiş bir franchise bedeli karşılığında markasını ya da sistemini kullandırmasına dayanan uzun vadeli ve süreklilik arz eden bir iş ilişkisidir. Franchising iş modeli iki taraf arasında imzalanan franchise sözleşmesi ile başlar.
Franchise sözleşmesi çerçevesinde markasını ya da sistemini kullandıran taraf “franchisor” ve sözleşme çerçevesinde ilgili markanın ismini ve sistemini kullanma hakkını alan taraf “franchisee” olarak adlandırılır.
Franchise yatırım şartları, franchise bedeli ve franchise koşulları markadan markaya değişmekle birlikte bu iş modeli hem franchisee hem de franchisor tarafları için çeşitli avantajlar sunar.
Girişimcilerin bu iş modelinden sağlayabilecekleri en belirgin avantajların başında marka bilinirliği yüksek olan, hedef kitlesi oturmuş, sistemi aksamadan çalışan bir marka ile yola çıkmak gelir. Sıfırdan bir marka yaratmak, hedef kitle oluşturmak, marka bilinirliği kazanırken güven sağlamak gibi girişim süreçlerinin en zorlu unsurları franchise alarak hızlı bir şekilde aşılmış olur.
Franchise alan girişimciler pazar araştırması, tüketici yönelimleri araştırması gibi süreçleri geride bırakmalarının yanı sıra denenmiş, başarıya ulaşmış ve tecrübe ile sabitlenmiş sistemleri kullanmaya başlayabilirler.
Franchisor ile ortak hareket eden girişimciler olası risklerden ve işletmecilikle ilgili sorunlardan büyük ölçüde uzak durabilir, franchisor tarafından sağlanan eğitim süreçleri ve profesyonel destek sayesinde karşılaşmaları muhtemel sorunları minimize edilebilirler.
Tüm bunların dışında franchising sistemi sayesinde reklam ve tanıtım için gereken harcamaların sınırlandırılması ve sektörde yer edinmek de mümkün olabilmektedir. Nitekim franchise alan girişimcilerin işletmelerinin ilk 5 sene içerisinde faaliyetlerine devam etme istatistikleri sıfırdan marka kuranlara kıyasla belirgin derecede yüksektir.
Farklı sektörlerde denenen franchise sistemi, iş sahiplerine en büyük başarıyı restoran yatırımcılığı alanında tanımaktadır. Dünya genelinde marka bilinirliğine sahip olan, hedef kitlenin güvenini ve beğenisini kazanmış restoranların franchise sistemi ile temsilcisi olunması, girişimcilerin belirgin avantajlar sağlaması anlamına gelmektedir.
TAB Gıda, franchise verdiği markalar özelinde incelendiğinde tüm markaların uluslararası ölçekte kabul gördüğü ve marka bilinirliklerinin girişimciler için yüksek kârlılık anlamına geldiği ifade edilebilir. TAB Gıda; Burger King® , Popeyes® , Arby’s® , Subway® , Sbarro® , Usta Dönerci® ve Usta Pideci® gibi Türkiye’nin marka bilinirliği en yüksek restoranlarının master franchisee hakkına sahiptir. Sektörel deneyimi ve kalite standartlarını sağlamak için getirdiği inovatif yaklaşımlarla Türkiye’de franchise denildiğinde akla ilk gelen kuruluştur.
TAB Food Investments (TFI) farklı hedef kitlelere hitap eden restoran konseptleri ile girişimcilere kar marjı yüksek restoran yatırımcılığı imkanları sağlamaktadır.
TAB Food Investments (TFI) tarafından franchise verilen markalar şunlardır:
Burger King Franchise
Popeyes Franchise
Arby’s Franchise
Subway Franchise
Sbarro Franchise
Usta Dönerci Franchise
Usta Pideci Franchise
MEDYA